mecliste ilk müslüman

Minnesota güzel bir yer. Zaten "Minnesota güzelliği" (İngilizcesi: Minnesota Nice) diye bir deyiş bile var. Bu soğukkanlı insanların samimi (yani yapmacık olmayan) ve hatta "saf" taraflarını yansıtıyor daha çok. Bu saflık, bir çok değişik yerde ve şekilde kendini gösteriyor. Politika da dahil.

Buraya 2001'de taşındığımızda eyalet valisi Jesse "the Body" Ventura idi. Kendisi Türkiye'de pankreas güreşi diye bilinen gösteri güreşçisi bir şovmen. Diğer eyaletlerde esamesi hiç okunmayan Bağımsız Parti'nin adayı olarak seçilmiş burada. Seçimden önce radyo programında halkın güncel problemlerine yönelik konuşmalarıyla çoğunluğu kendine oy vermeye ikna etmis.

Yine yeni taşındığımızda, yine politikada Minnesota Güzelliği'ni gösteren bir görüntü televizyonda gözüme çarpmıştı. Eyalet senatosundan canlı yayın vardı. Senatörler kürsüye gelip önemli meseleler hakkında konuşuyorlardı. Oturumu yöneten başkan ise koltuğunda oturmak yerine sağa sola yürüyüp duruyordu, çünkü kucağında uyutmaya çalıştığı daha yaşını doldurmamış görünen bir bebek vardı! Yani başkan (bir erkek) oturumu yönetmenin yanında hiç çekinmeden asli görevini yani çocuğuna bakmayı ihmal etmiyor, gayet normal bir şekilde işini yapıyor, söz veriyor ve hatta tokmağını kullanıyordu.

Neyse... bu yılki seçimden yazacaktım, nerelere gittik.

Amerika'nın Temsilciler Meclisi 435 milletvekilinden oluşuyor. Seçimler 2 yılda bir yapılıyor. Bizim seçim bölgesinden Keith Ellison seçildi Kasım 2006'da. Keith, Meclise giden ilk Müslüman! Ayrıca Minnesota'dan seçilen ilk Bilali (Müslüman zencilere Bilali demeği tercih ediyorum). Yine ayrıca bu seçimde Minnesota'dan ilk kadın senatör de seçildi. Kendisi aynı zamanda en genç bayan senatör. Yani Minnesota yine güzelliğini gösterdi ;)

Keith Ellison'ın seçim kampanyası epeyce hareketli geçti. Biz de katkıda bulunmaya çalıştık. Keith'in seçimi üzerine arkadaşım Levent Baştürk siyar.org sitesi için güzel bir yazı yazdı. Sağolsun, bizim küçük katkımızı bahsetmeden geçmemis. Ehem.

Geç oldu... en iyisi fotoğraflarla devam edeyim.



Zafer, Ali Erim ve Muhammed seçimde ilk defa büyük bir faktör olarak öne çıkan, daha çok Somalili ve diğer Doğu Afrikalı (Etiyopya, Eritre) göçmenlerin oturduğu yüksek apartmanlarda Keith'e oy istemek için kapı kapı dolaşırken.




Seçimden bir gece önce, "lit drop"a gidecek (yani arabaların üzerine poster bırakacak) gönüllülere Amerikan politikasının renkli simalarından Jesse Jackson motivasyon konuşması yaparken.

Bizimkiler (Ali Erim ve Muhammed) zaten ön seçimdeki tecrübeleriyle motive olmuşlardı. Soğuk hava, hafif yağmur filan hiç etkilemedi; güle oynaya, koşa koşa vazifemizi yaptık.




Ali Erim ve Muhammed Keith Ellison'la. Sağdaki ise Yusuf Yee. Amerikan ordusunda imam olarak Guantanamo'ya gönderilen (oradaki tutukluların dini ihtiyaçlarının karşılanmasında yardımcı olması için güya) ve fakat daha sonra kendisi ajanlıkla suçlanıp işkenceye maruz bırakılan, bir kaç defa dinleme fırsatı bulduğum güzel bir insan, Çin asıllı müslüman. Başından geçenleri "Tanrı ve Ülke İçin" (For God and Country) adlı kitabında anlatiyor.


Keith Ellison Kur'an'a el basarak Meclis'teki görevine başlarken. Soldaki Meclis Başkanı Nancy Pelosi (bir başka ilk: ilk kadın Meclis başkanı) ve ortadaki Keith'in eşi Kim.


Keith Kur'an üzerine yemin edeceğini açıklayınca bazı dar görüşlü tetikçilerin saldırısına maruz kalmıştı. Onlardan biri (Virginia milletvekili) önlem alınmazsa Keith'i başka Müslüman göçmenler takip eder diyerek onu "öteki" göstermeye çalışmıştı. Keith yemininde Amerika'nın kurucu başkanlarından Thomas Jefferson'a ait Kur'an'ı kullanarak ona en güzel cevabı verdi. Daha ilk günden bu manevrası ile politikada kolay lokma olmayacağını gösterdi. İnşallah hayırlara vesile olur.