Antalya

Türkiye'ye 10 Mayıs'ta gittik. Antalya bu defa ilk durağımız oldu. İlk hafta sonunu Antalya'yı gezerek geçirdik. Düden'e 25 yıl önce gelmiştim. Dile kolay, çeyrek asır olmuş. Önceki halini çok hatırlamıyorum. Bilenler etrafının epeyce elden geçtiğini, daha büyük bir alanın park içine alındığını söylüyorlar. Bence Kurşunlu Şelalesi burdan daha güzel ama Düden daha meşhur ve daha çok insan tarafından ziyaret ediliyor.

Düden'den sonraki durağımız Karaoğlan Parkı oldu. Birçok kimsenin parkı bu adla andığını duymuştum ama oraya gidince esas adının Karaalioğlu Parkı olduğunu öğrendim. Orada palmiye ağaçlarının gölgesinde bir süre Akdeniz'in pırıltılı sularını seyrettikten sonra Kaleiçi'ne gittik. Kaleiçi, Antalya'nın içinde eski geleneksel yapıların olduğu, daha çok pansiyon, lokanta, dükkan ve içlerinde ünlü Yivli Minare'nin de yeraldığı Selçuklu yapısı camilerin bulunduğu, yer yer de surların görüldüğü turistik bir yer.

Bu tabii ve tarihi güzellikleri gördükten sonra, Antalya turumuzu Depo adlı bir "mall"u gezerek bitirdik.