seattle

İş icabı Seattle'a gittim. Meşhur balık pazarını görmeği çok istemiştim. Meğer erken kapanıyormuş, kapalı kepenklerle karşılaştım (son fotoğraf). Nasip değilmiş, bir dahaki sefere inşallah. Space Needle (Uzay İğnesi) ve limandan birkaç fotoğrafla yetinelim bu sefer.

Bu arada, arabayla dolaşırken radyoda Robert Fisk'in orada bir yerde yaptığı Ermeni tehciri üzerine konuşması yayınlanıyordu. Adamın hitabeti kuvvetli, iyi gazeteci, ama bu konuşmasında Suriye'de bir köyde bulduğu Ermeni kemiklerinden filan bahsederek sanki arkeolog yada antropolog havalarına girdi ve doğrusu gözümden düştü.

keith

Meclis'teki temsilcimizi bizim evde ağırladık geçende. Hem ona desteğimizi göstermek, hem de bizim arkadaşların onunla tanışmasına vesile olmak istedik. Gayet iyi geçti toplantı çok şükür. Tevafuken o gün Güney Afrikalı bir arkadaşın annesi ve Hindistanlı bir arkadaşın babası da aramızdaydılar. Toplantıdan Keith'le fotoğraf çektirmiş olarak, Amerika'daki müslümanların adına güzel duygu ve düşüncelerle memleketlerine dönmek üzere ayrıldılar.

Toplantıda yaptığım konuşmada Keith'e, meclise ilk müslüman vekil olarak seçilmesinin tarihi bir dönüm noktası olduğunu ve hem kendisi hem de bizim bu zamanı nasıl geçirdiğimizin detaylı olarak inceleneceğini ve üzerine doktora tezleri yapılacağını öngördüğümü söyledim. Bu sorumluluğun bilincinde olarak arkadaşları ona destek vermeye çağırdım.

Babası,

"Samanlığı yıkabilir her topal eşek,
İnşa mümkündür marangoz isen ancak"


dermiş. (Ingilizcesi: "Any jackass can kick a barn down; it takes a carpenter to build it back up." Tercümem nasıl? :))

Bunu hatırlattım kendisine, epeyce güldük, ve bizim marangozla hayırlara vesile olmak üzere bir çivi çakmış olduk.